Ceza ve Ayben'in çocukluğu , gençliği hakkında bilmediğiniz merak ettiğiniz birçok sorunun cevabı burada ....

Danyal Amca ile saat 13.00 gibi Hammer Müzik'te buluştuk ve kayıtları alacak olan Hasan (Mc-Bob)'ında gelmesiyle Kadıköy Deniz Otobüslerinin yanındaki çayhaneye doğru ilerledik. Danyal Amca tam bir çocuk ve hayvansever. Elinde kuşu ve kafesiyle gelmişti . Kuş biraz gezsin ve müzik dinlesin diye kafesi Hammer müzikte bıraktık. Danyal Amca Haydarpaşa Liman İşletmelerinden emekli bir devlet memuru bulunduğumuz yerden limana bakarken gözlerinde hala o günleri yaşar gibiydi. Haydar Paşa Limanının eski yoğun günlerini kaybetmesi onu bayağı üzmüşe benziyordu..

Ceza-Fan : Cezanın doğduğu günü anlatırmısınız ?

Danyal Özçalkan : Tabiki anlatayaım 1976 senesi 30 aralık günü rahmetli annesinin doğum sancıları başladı ve Zeynep Kamil hastanesine gittik. Sonra anlaşıldıki bunlar yalancı sancılarmış ve eve döndük. Ertesi gün yani 31 Aralık 1976 günü saat 20.30 gibi sancılar yine başladı yine hastaneye gittik . Bu sefer doğuma yatırdılar ve 31 Aralık 1976 saat 22.00 de Bilginimize kavuştuk. Hatta orada kısa boylu bir doktor vardı ve dediki ya doğumu biraz geciktirelim tam saat 12.00 de 1977'nin ilk bebeği olsun dedi . Fakat doğum başladığı için saat 22.00 de dünyaya geldi Bilgin. Sonuç : Ceza'nın tam doğum günü 31 Aralık 1976 Saat 22.00... Ve o sene biz çifte yılbaşı yapmış olduk... Benim babamda o zaman sağdı birde erkek torun sahibi olunca bayağı bir eğlenceli olmuştu.

Ceza-Fan : İlk erkek torunmuydu Ceza ?

Danyal Özçalkan : Evet Ceza ailemizdeki ilk erkek torundu. Başkada erkek torun olmadı zaten yani bizim taraftan Özçalkan soyadını devam ettirecek olan kişi Bilgin olacak.

Ceza-Fan : İnşallah o günleride göreceğiz Ceza'da evlenecek çoluk çocuğa karışacak ... Sizide artık Dede olarak düşünemiyoruz .. Rapci toruna Rock sever dede ))

Danyal Özçalkan : Evet inşallah o günleride göreceğiz. Ben çocukları çok severim hele torunum olursa. Bilhassa Aybenle ikimiz çocuklara hastayız. Ayben çocukluğundan beri bizim evde nerdeyse 7-8 tane çocuk büyüttü. Kendisi çocukken mahallenin tüm çocuklarını o büyüttü. ben akşam işten gelirdim eve bir bakardım bir bebek var evde (gülüşmeler) ... Bizim Bağlarbaşı o zaman fakir bir semtti çoğu insan ancak kirada oturuyordu getiriyorlar çocukları her akşam bizde çocuklar , Ayben altlarını değiştirir , yıkar , oynar , yedirir , içirir yani mahallenin tüm çocukları bizim evde büyürdü. Mahallenin çocuklarından çoğu ilk adımını bizim evde attılar ..

Ceza-Fan : Ceza ne diyordu evdeki bu çoluk çocuk karmaşasına ?

Danyal Özçalkan : Ceza'da çok çocuk sever .. Cezanında içinde çocuk sevgisi hayvan sevgisi çok gelişmiştir . Ama Aybenin çocuk sevgisi tartışmasız inanılmaz boyutta .. Ayben çocuk aşığı diyebiliriz .. şimdi Ayben çocukları kendi çocuğu gibi büyütüyor çocuklar belli yaşa geliyor , ailelerin kimisi memur ailesi tayini çıkıyor , kimi kira arttırımını karşılayamıyor başka yerlere taşınıyorlar işte o zamanlar Ayben için çok zor oluyordu. Sanki çocuğundan ayrılıyormuş gibi üzüntü yaşıyordu .. Ama hala mesela Bursada bir manevi çocuğu var , şimdi çocuk 13-14 yaşında ama hala arıyor soruyor Ayben ablalarını hiç unutmuyorlar . Karşıda bir çocuğumuz var aynen şu anda Çağlayanda oturuyor . Bir tanesi ailece Rizeye taşındılar . Yani anlatamayacağım kadar çok bunun örnekleri . Tüm Türkiyeye yayılmış kocaman bir aile olduk ))) Gördüğün gibi daha çocuklar evlenmeden ben dede oldum zaten )

Ceza-Fan : Yine biz Ceza'ya dönelim .. Doğumdan 2-3 gün sonra Ceza'yı eve getirdiniz .. Ceza nasıl bir bebekti ağlayan bir bebekmiydi yoksa sakinmiydi ?

Danyal Özçalkan : ceza bebeklik devresinde çok uslu bir çocuktu . Ama sadece bebekliğinde ) Ne zaman yürümeye başladı oldu canavar evda kırılıp dökülmeyen şey kalmadı )) sağlam bir tane oyuncağı yoktu .

Ceza-Fan : Demekki araştırmaci incelemeciydi oyuncakları inceliyordu ?

Danyal Özçalkan : Evet çok incelemeciydi tüm oyuncakları söker takar iyice incelerdi )) Bak bir tane battaniyesi vardı onun , o battaniyeyi şovalye pelerini gibi takardı . Evin içinde bir aşşağı bir yukarı koşardı .. O battaniyeye dokunmak yasaktı )) Ağustos sıcağında Demiryolları kampına götürürdüm o sıcakta 2-3 yaşında bir çocuk üstünde koca battaniye dolaşırdı kampta .. O battaniyeyi almaya kimsenin gücü yetmedi ondan )

Ceza-Fan :Ceza denizi seviyormuydu ? Nede olsa boğaz çocuğu ..

Danyal Özçalkan : Denizle arası çok iyiydi . Zamanında Burhan Felekte yüzme kursuna yazdırdım onu bayada bir devam etti kursa . Ama bünye olarak biraz alerjik bir bünyesi vardı bronşit oldu hastalandı filan bizde almak zorunda kaldık kurstan .

Ceza-Fan : Ceza'nın ilk söylediği kelime neydi ? Ama siz şimdi baba dedi dersiniz )))

Danyal Özçalkan : Valla şimdi sana birşey söyleyeyim , biz o zamanlar çok uzun saatler çalışıyorduk çoğu zaman yattığımızı bile hatırlamıyorduk onun için onu en iyi rahmetli annesi bilir ama inşallah baba demiştir ))

Ceza-Fan : Peki Ceza konuşmaya başladığında konuşmasında pelteklik varmıydı ? Hani çocuklar konuşurken hep kayar ya kelimeler ..

Danyal Özçalkan : Bak benim bir huyum var evimizde o kadar çocukta büyüdü ben hiçbir zaman çocuklarla çocuk taklidi yaparak konuşmadım hep büyüklerle konuşur gibi konuştuk onlarla . Onun için çocuklarımın hepsinin konuşmaları hep düzgündü . Bilhassa Bilgin çok kısa zamanda düzgün Türkçe konuşmaya başladı . Ama muhitin getirdiği birşey vardı . Çocukken mahallede , heryerde çok sevilen popüler bir çocuktu o kadar severlerdiki Ceza'yı hadi oğlum bi küfür et diye diye çocukken yani tam bilinci oturmadan bol bol küfür ettirttiler oğluma ama sonra tabi düzeldi bilinçlenince ) Mesela yaz kampında öğlen yemeği zamanı sırtında battaniye elinde koca karpuzla gelirdi , derdik oğlum nerden buldun ? Oda derdiki amcalar küfür et dediler edince çok beğendiler bu karpuzu verdiler ))) Yaa Ceza tüm kampın sevgilisiydi paylaşamazlardı onu o kadar sevimliydiki o zaman .. Millet yolda çeviriyordu küfür et bakayım evladım diyorlar oda basıyordu kalayı )

Ceza-Fan : Ceza ilkokula başlamadan okuma yazmayı çözmüşmüydü ?

Danyal Özçalkan : Yok Ceza normal bir öğrenciydi okulda çözdü normal gelişimi ile . Bağlarbaşı ilkokuluna gitti ve normal bir öğrenciydi . Ne süperdi nede kötüydü dersleri .

Ceza-Fan : . neye kabiliyeti vardı Ceza'nın küçükken ?

Danyal Özçalkan : Bilgisayara çok ilgisi vardı ama pek uğraşmadı , bilgisayar derken onun çocukluğunda bilgisayar bu kadar yaygın değildi ama oyunlarla çok fazla haşır neşirdi . Mesela Bilgin daha ilkokula başlamamıştı tabiki ilk torun olduğu için amcası halası falan çok düşkündüler daha kimsenin evinde yokken biliyorsun o eski oyun platformlarından vardı bizde hani kasetli olanlardan . Bilginde ona yapışıp oynardı saatlerce .

Ceza-Fan : Peki ne tür müziğe yatkınlığı vardı ? Biliyoruz siz baya ciddi bir rock seversiniz .. Ceza'ya bu konuda bir etkiniz oldumu ?

Danyal Özçalkan : ben evlenene kadar çok ciddi anlamda rock dinlemeyi seviyordum . Aynı zamanda Türk Sanat Müziğinide çok severek dinlerim . Ama Ceza ilk okulun 3-4 sınıfı gibi Rap dinlemeye başladı . Şimdi isimlerini hatırlamıyorum ama işte ice-t mi nedir birde kekeme adam varmışta çok hızlı konuşuyormuş falan. Devamlı bunları dinlerdi .

Ceza-Fan : Peki o dönemden önce Ceza'da bir Türk Sanat Müziği , Rock vs kulağı varmıydı . Çünkü ceza tüm konuşmalarında insanlara devamlı değişik tarzları dinlemelerini tek şeye bağlı kalmamalarını müzik kültürlerini geliştirmelerini tavsiye ediyor .

Danyal Özçalkan : Evde mesela Rahmetli Annesi Cengiz Kurtoğlu severdi eved onu dinlerdi , ben müzikte ayrım yapmam her türü kulağıma hoş geldiğince dinlerim . Bir yerde Rock müzik çıkarsa illaki dinlerdim . Ben daha çok radyo takipcisiyim . Değişik müziklerden zevjk alabiliyorum . Onun için evdede hep değişik şeyler dinlenirdi mutlaka . Ama Ceza çok ufak yaşlarda direk Rap e kendini kanalize etti . Ama tabiki evde ben değişik birşey dinliyordum Annesi değişik birşey bunlar tabiki kulağında yer etmiştir. Ama zevkle haydi ben bunu dinleyeyim diye Rap dışı fazla birşey dinlemezdi . Ben mesela bir Zeki Müren çıksa kapatmam radyoyu ve tabiki mecburen çocuklarda dinlerdi . Hatta eskiden ara ara arabesk bile dinlerdim . Bizim evin karşısında büyük bir park vardı , çocuklar filan hep orada toplanırdı yazları almanyadan filan tatile gelen ailelerin çocukları tabi hep Rap albümleri falan getirirdi nasıl eline geçirdiyse onlardan bir Rap albümü ele geçirmişti devamlı onu dinlerdi Ceza . Her akşam geliyorum bakıyorum takmış onu dinliyor , Oğlum bu nedir ? Baba işte müzik diyor bana . Ben diyorum ya bu nasıl müzik ? Bana hiçbirşey vermemişti o zaman Rap . Ama şimdilerde bakıyorum Rap in tarzı çok daha değişti , o zaman bir ritm , ritme uygun bir müzik ve üzerinde konuşan bir adam . Ya akrdeşim bunun neresi müzik )) Birde o zaman dil sorunu var tabi müzik olsa dinlersin yada söyleyen bir adam olsa ama burada bir adam ha babam konuşuyor ) Bunun neresi müzik )) Yada farkı nedir ? Ve Nefret çıkana kadar ben Rap müziğe pek sıcak bakmamıştım kendi adıma . Eve erken geldiğimde bakarım Ceza arka odada elinde bir gazete sesli sesli hızlı okumaya çalışıyor kendi kendine o zamanlardan alıştırmalara başlamıştı yani . Düşünebiliyormusun daha ilk okuldayken bunları yapıyordu . Şimdi diyorumki taa o zamandan kafasına bu işi yapacağını ve iyi yapabileceğini koymuştu .

Ceza-Fan : Nefret Albümünün çıktığından haberiniz olmadığı ve ilk olarak TV de görüp o anda haberinizin olduğu doğrumu ?

Danyal Özçalkan : Yaa birgün zannederim atv de yeni kabiliyetlerin falan gösterildiği bir program vardı . Bende ona bakıyorum Nefret diye bir yeni grubun klibi çıktı . Baktım çıkmış 2 tane genç Rap falan söylüyorlar yaa diyorum bunlardan biri bizim oğlana benziyor .))) ben kendime diyorum allah allah ne kadarda Ceza'ya benziyor bu kadarda benzerlik olmaz . Ondan sonra Aybene sordum ))) tabiki aybende o sıralar abisi ile beraber Rap dinliyor . Kim bunlar filan dedim )))))) Bana demesinmi baba abim albüm çıkarttı diye ))))) Birde bana diyor haberin yokmu baba diye ....

Ceza-Fan : Tepkiniz ne oldu ?

Danyal Özçalkan : Valla şaşkınlıktan başka birşey yok bende Yani çok şaşırdım . Kızım dedim niye bizim haberimiz yok ? Baba işte arkadaşlar arasında öyle bir albüm çıkardılar . Ama sanata ilgi duymasından çok sevindim tabiki .

Ceza-Fan :İzmirdeki Nefret konserine evden kaçıp gittiği doğrumu ?

Danyal Özçalkan : Evet doğru . Ben İzmir konserine yollamadım ama bir denk getirdi arkadaşta kalıyorum falan diye kaçtı gitti . Annesi Rahmetli çok idare ederdi çok severdi Ceza'yı .Dönünca tabi birşey demedim çünkü hala İzmire gittiğini bilmiyordum ben arkadaşında kalıyor zannettim . Annesi 1-2 gün arkadaşında kalacak falan diye idare etti bizi )) Ama iyi oldu işte iyiki gitmiş . Benim hoşuma giden ne biliyormusun ? Ceza eğer Rap yapmayıp elektrik idaresinde kalsaydıda ben oğlumla sonuna kadar gurur duyardım . Ben biliyorumki benim çocuğum namusuyla şerefiyle alın teriyle para kazanıyor , it değil uğursuz değil hırsız değil . O elektrik idaresinde çalıştığı zaman elektrik saatlerini değiştirme servisinde montörlük yapıyordu , sabah işe gidecek annesi bana geliyor çocuk işe gidecek cebinde parası yok diyor bazen yakın yerde olursa yemeğe eve geliyordu , ama evden uzak bir yerde oldumu dışarda yemesi icap ediyor , diyorum hanım dün bu çocuğun cebinde para vardı ne oldu bir fakirin saatini değiştirmiş insanın verecek parası yok diye hem saati değiştirip hemde parasını cebinden veriyor . ben oğlumu o yönden seviyorum çok insan adam . Demek istediğim o elektrik idaresindede kalsa ben onla aynı şekilde gurur duyardım . herkes sorduğunda senin oğlan nerde çalışıyor diye ben gururla elektrik idaresinde çalışıyor dedim hep . Şimdi tabiki bazı yerlere geldi inşallah çok dahada değişik yerlere gelecek ve onunla gurur duymak hakkımız . Eski işindede devam etseydi benim çocuğum dürüst namuslu olduktan sonra sonuna kadar gurur duyarım .



Ceza-Fan : Sokak hayatı nasıldı Ceza'nın ?

Danyal Özçalkan : Cezanın 2-3 tane arkadaşı vardı uzakdoğu sporları filan öğreniyorlardı , mahallenin saygın delikanlılarından biriydi . Ben çocuğumun sokakta kavga edip dayak yiyipte bana gelip baba beni dövdüler dediğini duymadım , görmedim . Ya dayak yerdi yada atardı ama kendi işini kendi hallederdi . Kattiyen şikayete gelmezdi . Ama birine maddi zarar verirse tabiki baba olarak öderdim , şimdi halada öderim ama şu anda o benden daha zengin ))))))))))) onuda kendi ödeyebilir artık Ama çocukluğunda birine maddi bie zarar verdiyse camını çerçevesi,ni kırdıysa neyse tabiki öderdik Nihayetinde çocuk bunlar hep olur . Zaten öyle pek kavgacı karakteride yoktu benim bildiğim kadarıyla . Uzakdoğu sporları disiplini o verdiği dinginlikle kavga eden çıkaran karakteri yoktu . Yani o disiplini vardı . Bir saygınlığı vardı . Çok iyi basket oynardı , mahallenin en iyi basket oynayan 2-3 kişisinden biriydi . Baya hızlıydı oynarken . Sporcu karakteri biraz amcaya çekmiş . Amacasıda çok iyi sporcuydu , komple sporcuydu . Basket oynar , voleybol oynar , futbol oynar amcası baya iyi topçuydu .

Ceza-Fan : Tabiki ergenleşme çağlarına geldiğinde her çocuk gibi problemler başladı ...

Danyal Özçalkan :Bak ben sana birşey söyleyimmi ? Cezanın küçüklüğüne dönelim yolda elele giderken çocuğun canı mutlaka birşey ister değilmi ? Baba bana bunu al gibisinden . Ve almadığındada tuturur .. Ben ne Aybende nede Cezada öyle bir karakter görmedim . Ben çocuğuma oğlum/kızım şu anda alamayız dediğim anda tamam baba derlerdi vede üzülmezlerdi . Ama bilirlerdiki imkanım olduğu anda hiç çekinmeden alabilecek karakterdeyim . Kattiyen sokakta hiçbirşeyi tutturduğunu görmedim ben . Onur ve gururlarına çok düşkündürler . Tamam olmaz dedimi biterdi olay . Büyüdüklerindede aynı şekilde kaldılar hep . Hiçbir şeye böyle aşırı istek duymadılar . Şimdi artık para kazanıyor zaten Artık istediği herşeyi alabilir . Biz böyle yetiştik . Bizde ne para şımarıklığı nede şöhret şımarıklığı olamaz . babamızdan aldığımız terbiyeyi aynen çocuklarımıza aktardık . Diyelimki Ceza burada oturuyor son parası ile bir dilim ekmek almış , karnı çok aç , tam ağzına götürürken orada aç birisini görürse ekmeğini ona vermekten bir an tereddüt etmez . Kendisi aç kalır ama verir . Bizden neler gördüyse aynen o karakteri taşır Ceza . Biz böyle yap demedik ama o bu iyi yönleri kendisine aldı .

Ceza-Fan : Evde devamlı Rap çalışılıyordu Ayben bir yerden Ceza bir yerden . Evde rahatsızlık yaratıyormuydu o kadar gürültü ? Demiyormuydunuz yeter kardeşim artık bi susun diye ? ))

Danyal Özçalkan : Ben salondayım onlar evin en arka kısmındalar bana pek öyle sesleri falan gelmezdi . Hatta ben bazen onların yanına gidip neler yapıyorlar onları dinlerdim . Sevmesemde dinlerdim . Tenkit ederdim . Çocuklar biraz daha bize yatkın müzik yapsınlar diye telkinde bulunmaya çalışırdım ama onlar aynen Rap e devam ederlerdi . Mesela Jimmy Hendrix plağı falan al müzik burada diye verirdim onlara adama Hendrix dinletiyorumki biraz bu tarafa kaysınlar diye ama fayda etmedi ))))) Ama iyiki kurtaramamışız )))))) Bak diyorum oğlum Jimmy Hendrix öldü onun yerine Eric Clampton dolduracak falan diye anlatıyorum ama kimse yerini dolduramadı gibi anlatıyorum , müzik tarihinden anlatıyorum , bildiğim kadarıyla Rock tarihinden bahsediyorum , woodstock lardan filan anlatıyorum , İngilterede woodstock yapıldı binlerce kişi gitti falan diye alatıyorum , düşünebiliyormusun rock müzik yapıyorsun binler onbinler dinliyor ama adam hala Rapci ))))))))

Ceza-Fan : Türkiyede Rap biryerlere geliyorsa bunda tabiki Cezanın çok büyük katkısı var ...

Danyal Özçalkan : Şimdi Türkçe Rap in miladı Cartel falan değil bence . Cartel geldi Türkiyede o Almanyada olan problemleri dertleri anlatan insanlaraı gang kültürüne sevkeden bir parça yaptılar . İşte Cartel korkmaz hiçkimseden , biz şurdayız gelin falan . Bu tip bir müzikti bu . O zamanki Alman çetelerine karşı bir tepkiydi o . Ama şimdiki bizim çocukların yaptığı Türkçe Rap e bakarsan daha gerçekçi ve sosyal problemleri dile getiriyorlar . Yani milleti kavgaya gürültüye sevkederek olmazki .İnsanların genel sorunlarına akılcı yaklaşmak daha doğru . Şimdi Meclisi Ala İstanbul albümünde dikkat edersen istanbul parçası tamamen çevreci bir parça ve klibi ile bu şarkı Türkçe Rap in miladıdır . Ondan sonra Türkiyede Türkçe Rap te bir kıpırdanma oldu . Nefret grubunun o parçasının ilk atv de yayınlanan klibi miladdır . Kim ne derse desin , kim sahip çıkmaya çalışırsa çalışsın Türkçe Rap in miladı Nefrettir .

Ceza-Fan : Sizde acaba şu kaygı oluştumu ? Hani Rapcilere takılan uyuşturucu aylak imajı var ama biliyoruzki bu doğru değil .. En başlarda sizde bu kaygıyı yaşadınızmı ? Oğlum nereye gidiyor neler oluyor diye merak ettinizmi ?

Danyal Özçalkan : Bak şimdi ben sana güzel bir şey söyleyeyim , ben hayatın her devresinden muhit itibariyle geçmiş hayatı çok iyi tanıyan bir hayat adamıyım . Batakhanesinden en iyi diskoteklere kadar , kumarhanelere kadar her şeyi görmüş biriyim . Fakir bir ailenin çocuğusun muhitin belli imkanlar belli . Dayıların kahvehane işletiyor kumarıda görüyorsun insanları görüyorsun biz bu işeri görerek içinde yetiştiğimiz için ben çocuğunu ona çaktırmadan çok fazla kontrol ederdim . Bir insanın gözlerinin içine 2 dakka bakayım anında anlarım varmı bir alakası uyuşturucu ile yada yokmu diye anlarım . Şurada şu anda oturanlara dikkatlice bakayım gözlerine ben sana anında ayırırım . Zaten göz bebekleri kocaman olmuştur .. Göz istediği kadar kısılsın o hemen belli eder kendini . O zamanlar yani ilk başlarda tabiki kafamda bir kaygı oluştu , oluşmaz olurmu ? Ama kontrollerim ve spora olan yatkınlığı benim korkularımı sildi . Okuldan geliyor direk basket sahasına koşuyor , spor yapıyor. Bu tarz aktif olan birinin uyuşturucuyla ne alakası olabilir ? Kendi gayer ve isteği ile body salonuna gidsen adamın ne alaksı olur. Yanlız body salonuna çalışmaya gidiyor ama biraz savruktu oraya gider oradan kadıköyde bir dolaşıyım der haber vermez bizde merak ederdik . Haber verme huyu hiç yoktu ))) Ben birazda o yönlerde pimpirikli adamım istediğin yere git ama bize haber ver ban şuradayım şu saatte gelecem diye .. bakıyorum saat 10 da evde olacak saat 11 olmuş ortada yok , işte o zaman bende sigortalar atıyor .. Mesela ortaokula giderken avuç avuç jeton alır cebine koyardık okuldan çıktınmı atari salonunamı uğrayacaksın ara haber ver diye . Uğra tabi ben sana niye uğruyorsun demem ama haber ver .. Ama işte bir tek o sorumluluğu aşılayamadık )))

Ceza-Fan : Ceza'nın dakikliği nasıl ? Randevularına sahipmidir ?

Danyal Özçalkan :Ceza her randevusuna kaçırmamak için erken gider beklediği adam zamana uymazsada çok sinirlenir. Çok prensiplidir. Verdiği her sözü tutar Ceza . Şu saate şurada olacağım dedimi git 5-10 dakka önceden oradadır . Birisine söz verdimi ben senin şu işini yapacam yapar . Ama randevuya gelecek adam bir geciktimi valla yandı demektir .

Ceza-Fan : Aybenle arası nasıldı büyüme çağlarında ?

Danyal Özçalkan : Onlar birbirlerini aşırı derecede seviyorlar . Ayben şimdi telefonla abisiyle konuşsun millet erkek arkadaşıyla konuşuyor zanneder , o kadar yakındırlar o kadar çok severler birbirlerini . Çok sıcaktır ilişkileri . Tabiki iki kardeş arasında bazen kavga dövüş olur ama hiçbir zaman kalıcı kırıcı boyuta gelmedi vede gelmezde bu sevgiyle . Çocukken bile araları çok çok iyiydi .


Ceza-Fan : Cezada abilik işleri varmıydı ? Aybene çok karışırmıydı onu yap bunu yapma tarzında ? Bu giyilirmi oraya buraya gitme tarzında ))

Danyal Özçalkan : Ya tabi kardeşler arasında bu hep olur ama Bilgin demokrattır . Öyle baskıcı zihniyeti yoktur. Ama Aybende müdahaleyi gerektirecek bir karakterde biz kız olmadı hiçbir zaman . Tabiki bir aile kültürümüz var bu tarzı aşmadığı zaman kimse kimseye pek karışmaz. Zaten öyle bir durumda olmadı görünürde .

Ceza-Fan : Ayben Rap te ne yapabilecek ?

Danyal Özçalkan : Ben şimdi herkesi tüm Rapcileri dinliyorum hepsi benim evladım . Ayben biraz tembel bana kalırsa . Tembel olmasa büyük patlayacak . Birazda kendisine verilen sözler falanda tutulmadı . Gerçi onlar ayrı olaylar ama şu ana kadar 3 tane hazır parçası var . Onları bir okuyayım bir kayıtta dinleyeyim nasıl oluşacak diye bir yavaşlaması var şu anda . Ben bu parçaların çıplak halini dinledim ve ciddi olarak çok beğendiğimi söyleyebilirim . Ama kendisi bir bu parçaları okuyup kendi kendini eleştirmek istiyor devam etmeden önce . Featuringleri var dinlemişinizdir . Ne kadar başarılı olduğunu herkes biliyor . Birde Ayben sevenler oluştu yani bir kitlesi var onunda artık . Şimdi solo albüm yapacak o solo albüme girmeden mutlaka solo parçalarını kayıt yapıp dinlemek istiyor. Bende yapsın diye çok sıkıştırıyorum ama bu kayıtlar sonunda kendini başarılı bulmazsa yapmayabilirde solo albümü . Ama yaparsa .ok iyi olacağına eminim . Yazdığı sözlere falan bakıyorum ve çok beğeniyorum . İsme değil ama kendini sanatçı zanneden insanlara yaptığı çok güzel sözler var . Mesela Aylin Aslımla yaptığı şarkıda magazin spikerlerine giydirmiş ))) Sonuçta toplumun bir sesi bu konular .